UN KURABİYESİ VE HAYIRLI RAMAZANLAR

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluş olan bu ay için Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor:

Ramazan ayı girdiği zaman cennet kapıları açılır; cehennem kapıları kilitlenir; şeytanlar zincire vurulur. Ve yine bir hadiste şöyle geçiyor:

Peygamber Efendimiz (sas) bir gün, "Burnu sürtülsün! Burnu sürtülsün! Burnu sürtülsün!" buyurdular Bu dehşetli ikaz üzerine huzurunda bulunanlar, "Kimin burnu sürtülsün ya Rasûlallah?" diye sordu Cevap şöyle geldi: "Ramazan'a girip de ondan günahları bağışlanmış olarak çıkamayanın; yanında anne-babasından biri veya ikisi ihtiyarladığı halde, onların gönlünü kazanarak Cennet'i hak edemeyenin; yanında ismim anıldığı halde bana salât ü selâm getirmeyenin".

Midemize oruç tutturmak kolay, dilimize de oruç tutturabilirsek Ramazanın feyzinden yararlanır, maksadına ereriz. Allah, yaptığımız her iyiliğin karşılığının bire bin belki daha fazla nispette arttığı bu mübarek günlerin kıymetine ermeyi nasip etsin.

Tarifimize gelince. Aslında Ramazanda, hele ki gecelerin kısa olduğu şu günlerde meyveye sıra gelmiyor ki kurabiyeye gelsin. Ama arşivde vardı ve ben de hazır yeni bir post için zaman bulmuşken bir de tarif ekleyim istedim. Aslında linkini vermek daha kolay geliyor. Ramazandan sonra deneyeceklere tavsiye olunur. HAYIRLI VE BEREKETLİ RAMAZANLAR..

TART-PASTA

Bu sözde pastayı zamanım az olduğu için bitanecik gelinimiz (Zeynep duymasın:) Elif'in doğum günü için yapmıştım. Gönül isterdi ki şöyle birkaç katlı görkemli bir pasta yapsaydım.. O da gelecek seneye inşallah. Gelelim tarifine

Kekinin tarifini Binbirçeşniden aldım ama ben yine de yazayım.

. 2 yumurta,
· 1 küçük çaybardağı toz şeker,
· 1 küçük çay bardağı süt
· 1 küçük çay bardağı sıvıyağ
· 2,5 çay bardağı un
· 1 paket kabartma tozu

Bu malzemelerle hazırlanan keki tart kalıbına boşaltıp 170 derecede pişirdim. Kalıbı ters çevirip çıkardığım kekin üstüne muz dilimleri yerleştirdim ve en üstüne de tarifine göre hazırlanmış hazır supangleyi döktüm. Basit fakat lezzetli, en önemlisi de gönül alan bir tarif oldu. Dneyeceklere afiyet olsun..

BERAT KANDİLİ

Gelecek bir yılın kaderinin yazıldığı ve mü'minlere beraat müjdesi veren bu gecede tüm inananların duası kabul, kandili mübarek olsun...

MUZLU PUDİNG

Yiyenlere gerçek muzlu puding dedirtecek bir tarif. İçinde muz aroması değil muzun kendisi var. Yine herzamanki gibi hazırladığım şeyi Elif'in de yiyeceğini düşünerek içinde yabancı madde olmaması için gayret ettim, derken bu tatlı çıktı ortaya. Malzemelere gelince;

• 1 tepeleme çorba kaşığı un (hafif kavrulmuş olursa kokusu belli olmaz)


• 1 tepeleme çorba kaşığı buğday nişastası
• 2 tepeleme çorba kaşığı pirinç unu
• 7 tepeleme çorba kaşığı toz şeker
• 1 litre süt (ben evdeki yarım yağlı keçi sütünü kullandım)
• 3 orta boy muz
• 2 yumurta

Önce toz malzemeleri karıştırdım ve ocağın altını yakmadan yavaş yavaş sütü ve yumurtaları ekleyip karıştırdım ki topak olmasın. Sonra orta ateşte kaynayana kadar ve kaynadıktan sonra 2-3 dakika daha karıştırdım. Bu aşamada arzu edenler yağ da ekleyebilirler. Hafif ılık olacak kadar soğuduktan sonra parçalayıcıda ezdiğim muzları ekleyip karıştırdım ve servis kaplarına paylaştırdım. Lezzetini ben beğendim, Elif de beğendi. Babası da beğenirse bu tarif tuttu demektir. Deneyenlere afiyet olsun.

YOĞURMADAN EKMEK

Artık fırıncılara ekmek yok :p herkes kendi ekmeğini kendi yapmaya çalışıyor. Ama maalesef biz atalarımız kadar çalışkan değiliz. Evde ekmekle bir gün uğraşırız iki gün uğraşırız, sonra sıkılır yine hazır almaya başlarız. Ben de bir zamanlar kendi ekmeğimi evde yapma fikrinin cazibesine kapılıp bir makine aldım. Anlaşılan iyi bir marka değilmiş ki uzun olmayan bir süre sonunda haznesinin teflonu - çok dikkat etmeme rağmen- çizildi. Ben de sağlıklı olayım derken sağlığımdan olmamak için onu kullanmaktan vazgeçtim. Şimdi dolaplarımdan birinde yer işgal etmekten başka bir işlevi yok.

Son zamanlarda dolaştığım bloglarda gördüm ki kolay ekmek yapmak için makine şart değilmiş. Hem kolay hem sağlıklı hem de yoğurmadan! ekmek yapmak bir furyadır gidiyor. Ekmek yapmaya ilgisi olan pek çok blog sahibi benden önce bu ekmeği defalarca denemişler. Bu kadar tutulduğuna göre ben de deneyim dedim ve onlara hak verdim. Bu ekmeğin tadı da aynı bizim buralarda satılan Ata ekmeği gibi. Deneyenlerin pişman olmayacağını zannediyorum

Tarif zaten çok kolay. Sadece ekmek malzemeleriyle yapılıyor. Yani; (3 su bardağı) un, (1.5 su bardağı) su , (1 çay kaşığı) kuru maya ve (1 tatlı kaşığı) tuz.

Tüm malzemeler büyük ve derin bir kapta karıştırılıp 12-15 saat mayalanması için beklenir. Sonra mayalanmış hamur üstü unlanmış (susam çörekotu da ilave edilebilir) bir bezin üstüne alınır ve kenarları üste doğru katlanıp hafifçe yoğrulur. Hamur bezle birlikte yine derin bir kaba alınıp 1-2 saat beklenir. Bu sürenin sonunda ağzı kapaklı bir fırın kabına ( ben yemek tenceresini tercih ettim) bez üstte kalacak şekilde ters çevrilir. Önceden ısıtılmış 230 derece fırında önce ilk yarım saat tencerenin ağzı kapalı, sonra da -yaklaşık yarım saat daha-ağzı açık şekilde üstü kızarana kadar pişirilir. Herkese afiyet olsun, Allah ağız tadı versin.

REGAİP KANDİLİ

Herkesin Üçayları ve Regaip kandili mübarek olsun. Biz de bu güzel günlere Peygamber Efendimiz'in duasıyla başlayalım.

"Allahım, Receb'i ve Şaban'ı bizlere mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır."

PEKMEZLİ KURABİYE - ARAP PRENSES

Dün Elif'e arada atıştırabileceği ama onun için faydalı olacak birşeyler yapmak istedim. Artık herşeyi kendi yemek istiyor, bunun için elinde tutabileceği fazla dökmeden yiyebileceği birşey olarak en uygununun kurabiye olduğuna karar verdim. Fakat burada okuduğum bir yazı aklıma takıldı. Acaba kızımı yanlış mı besliyorum diye düşünürken rafine şeker yerine pekmez kullanırsam bir nebze daha faydalı olur dedim ve pekmezli kurabiye tarifi aramaya başladım. Binbirçeşnideki tarif tam da benim aradığım gibiydi. Tadı da kokusu da çok güzeldi. Hatta Gülsena ve Hilalnur kokuyu alıp kurabiye pişirdiğimi anladılar. Onlar da çocuk tabi, ikram etmemek olmazdı. Benim denemek için yarım ölçü pişirdiğim kurabiyeden Elif'e sadece iki tane kaldı:) Hepsine de afiyet olsun.

Malzemeler:

2 çay bardağı pekmez
1 fincan şeker
1 fincan sıvı yağ
2 çorba kaşığı tereyağı
2 çorba kaşığı yoğurt
2 çorba kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

aldığı kadar un

Bütün malzemeleri karıştırıp ele yapışmayan bir hamur olduğunda şekil verip 180 derede önceden ısıtılmış fırında pişirdim. Tarifi aldığım yerde mahlep de eklenmiş ve pişirilmeden önce çekilmiş cevize batırılmış. Ben mahlep kullanmadım ve ceviz yerine file bademe batırdım. Sanırım ceviz bademden daha iyi bir tercih olacaktı. Çünkü bademleri kurabiyenin üstünde tutmak zor oldu.

BUĞDAY SALATASI

Bana en çok aşureyi hatırlattığı için buğdayı çok severim. Bence içine girdiği her yemeğe tat katıyor. Bu salatanın öyle tariflik çok bir özelliği yok. Her zaman yaptığınız salatanın içine biraz haşlanmış buğday katıyorsunuz hepsi bu. Piyaz gibi de yapılabilir ya da buğday yerine haşlanmış nohut da kullanılabilir. Ben yine de kendi yaptığım şeklin tarifini yazıyorum.

Malzemeler:

1 su bardağı haşlanmış buğday

1 salatalık

2 domates

4-5 salatalık (kornişon ) turşusu

Yarım demet dere otu

tuz

zeytinyağı

1 limonun suyu

Buğday bir gece öncesinden yıkanıp üstünü 2-3 parmak geçecek kadar suyla ıslanır. Ertesi gün sabah suyu süzülüp yine üstünü örtecek kadar suyla haşlanır. Genelde kaynadıktan sonra 10 dakika yeterli olur ama kontrol etmekte fayda var çünkü buğdayın cinsine göre değişebilir. Bir de çok haşlanmamasına dikkat etmek gerekir. Haşlanmış buğdayın içine küçük küçük doğranmış salatalık domates turşu ve dereotu katılır. Tuz limon suyu ve zeytinyağ ile hazırlanmış sos da eklenip karıştırılarak servis edilir. Afiyet olsun..

KAVALA KURABİYESİ

Un helvası ya da badem sevenler için müthiş bir lezzet. Tarifini daha önce buradan aldım. Denedim ve tadını çok beğendik. Aslında un kurabiyesini de andırıyor ama un ve badem birlikte kavrulunca ayrı bir tad çıkıyor ortaya.

Malzemeler:

Yarım su bardağı file badem (toz badem de olabilir)

1 su bardağı un

1 yumurta beyazı

4 yemek kaşığı pudra şekeri

1 çay kaşığı kabartma tozu

3 yemek kaşığı oda sıcaklığında tereyağ

Önce badem ve un kavrulup soğutulur. Sonra diğer tüm malzemeler karıştırılıp hamur yapılır. Hamur ele yapışıyorsa kavrulmuş un ilave edilir. Kalıpla ay şekli verilip önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirilir. Fırından çıkıp soğuyunca üstüne pudra şekeri serpilip servis yapılır. Afiyet olsun.

YALANCI BİBER KIZARTMASI

Yalancı biber kızartması çünkü tadı kızartma kadar (hatta daha da) güzel ama tam olarak kızartma değil. Bu yemek için istediğiniz kadar biberi alıp orta büyüklükte- her biri ağzınıza sığacak kadar- doğruyorsunuz. Bir tencereye 2 yemek kaşığı kadar yağ koyup 4-5 diş

sarımsağı çok az kavuruyorsunuz. Üstüne yağ kadar su, biber ve kabukları soyulup iri doğranmış domatesleri ekliyorsunuz. Tuz ve çok az şeker ilave edip kapağı kapalı şekilde domatesler eriyene kadar pişiriyorsunuz. Hem sağlıklı hem zahmetsiz. Afiyet olsun.

İNCİRLİ CEVİZLİ KEK

Kek yaparken nadiren bir tarif kullanırım. O an aklıma ne geldiyse ya da evde ne varsa onlar benim kekimin adını oluşturur. Bu kek de yine bu şekilde meydana geldi. Lezzetinin yanı sıra hafif olması da bizim onayımızı aldı.

Malzemeler:

2 yumurta

2 çay bardağı şeker (Benim çay bardaklarım pek küçük sayılmaz)

1 çay bardağı sıvıyağ

2 çay bardağı süt

2,5 su bardağı un

1 paket kabartma tozu

1 çay kaşığı tarçın

1 çorba kaşığı hindistan cevizi

Yarım su bardağından biraz fazla ceviz

Yarım su bardağı doğranmış kuru incir

Önce yumurta ve şekeri biraz çırptım. Sonra sıvı malzemeleri ekleyip karıştırdım. Un kabartma tozu tarçın ve hindistan cevizini de ekleyip karıştırdıktan sonra son olarak ceviz ve incirini ilave ettim. Isınmış 180 derece fırında batırdığım kürdan temiz çıkana kadar pişirdim.

KÖZLENMİŞ DOMATES ÇORBASI

Çocuklar için yemesi, büyükler için yedirmesi en kolay yemek çorba. Ben de kızıma ayrıca besleyici olduğunu düşündüğüm için hergün taze taze çorba yapmaya gayret ediyorum. Benim için en kolayı ve en besleyici olduğunu düşündüğüm tarhana çorbası. Ama hem damak tadı gelişsin hem de farklı besin öğelerinden de faydalansın diye çeşitlendirmeye çalışıyorum. Bu tarifi portakalağacından aldım. Tadı ve görüntüsü kadar lezzeti de çok güzel. Bütün annelere ve çorbaseverlere tavsiye ederim. Ben malzemelere 1tatlı kaşığı un ekledim ve bu unu soğanlarla birlikte kavurdum.

Malzemeler:

12-13 adet domates

1soğan

1baş sarımsak

Hepsi 160 derece fırında yumuşayıncaya kadar közlenir. Daha sonra soğan ve sarımsaklar doğranıp az yağla kavrulur. (Ben burada un ekledim ve sıvıyağ yerine tereyağ kullandım). Domatesler eklenip yarım litre kaynamış suyla karıştırılıp blendırda ezilir. Kalan yarım litre su eklenip tuzu ayarlanır.

YOĞURTLU ŞEHRİYE ÇORBASI

Bir blog açtığım zaman ilk olarak kendimden bahsetmeyi hayal etmiştim hep. Ama kısmet şehriyeli yoğurt ya da yoğurtlu şehriye çorbasının oldu.

Malzemeler:

1 çay bardağı şehriye

1 yumurta

1 su bardağı yoğurt

1 çorba kaşığı un

tuz

Üstüne: 1 çorba kaşığı tereyağ ve 1 tatlı kaşığı domates salçası

Kaynatılmış yeterince tuzlu su ile birlikte şehriyeler pişirilir. Ayrı bir kap içerisinde yoğurt un ve yumurta çırpılır. Kaynamakta olan şehriyenin suyu ile ılıtılarak yavaş yavaş tencereye dökülür ve karıştırılır. Kızdırılmış yağa salça katılır ve salçalı yağ çorbanın üzerine dökülür.